Image
23 Mayıs, 2023

Haylazlık Yapan Çocuğa Nasıl Davranmalı?

Çocuk gelişimi sürecinde çocuğa birtakım kural ve sınırlar koyulabilir. Ancak bazen çocuklar bu kuralları ihlal edebilir. Haylazlık yapan çocuklar, ebeveynlerini oldukça zorlayabilirler.

Çocuğun haylazlık yapmasının önlenmesi ve haylazlık yaptığı zamanlarda nasıl davranılması gerektiği öğrenilmelidir. Doğru iletişim ve davranışlar yardımıyla çocuğun güvende hissetmesi sağlanarak yaptığı davranışın yanlış olduğunu anlamasına yardımcı olunabilir.

Zaman içerisinde toplum ve kurallarla uyumlu bir şekilde hareket etmeye başlayan çocuk, sakin ve güvenli bir yapıya bürünür.

Çocuğun Haylazlık Yapmasının Nedenleri

Çocuk gelişim sürecinin olağan bir parçası olan haylazlık dönemi, ebeveynler için oldukça yorucu olabilir. Çocuğun haylazlık yapmasının pek çok farklı sebebi bulunabilir.

Haylazlığın ilk sebebi beyin gelişiminin devam etmesidir. Henüz beyin gelişimi tamamlanmamış olan çocuk, neden sonuç ilişkisi kurmak ve kendini kontrol etmek konusunda başarılı olmayabilir. Bu davranışları yöneten beyin bölgelerinin gelişmemiş olması, haylazlık olarak algılanabilir.

Çocuklar duygu ve düşüncelerini tanımlayıp aktarma konusunda yeterliliğe sahip değildir. Bu nedenle bazı duygularını farklı şekillerde yansıtabilirler. Duyguları ile başa çıkmakta zorlanan çocukta ağlama veya öfke krizleri görülebilir.

Duygusal atak geçiren çocuklara ebeveynlerin destek olması önemlidir. Çocuğun hissettiği duyguları tanımlayıp paylaşması için fırsat tanınmalı ve yalnız olmadığı hissettirilmelidir. Güvende ve değerli olduğunu hisseden çocuk, güçlü duygular hissettiğinde bunu paylaşmak için çaba gösterir.

Yüksek bir enerjiye sahip olan ve her an deneyim kazanmayı isteyen yapıya sahip olan çocukların yeterince dinlenmesi gelişimleri için önemlidir. Yeterince dinlenmeyen ve uykusunu alamayan çocuklarda haylazlık görülebilir.

Küçük yaştayken kardeşi olan çocuklarda kardeş kıskançlığına bağlı olarak haylazlık görülebilir. Çocuğun ebeveynlerinin ilgisini çekme isteğiyle yaptığı bu davranışlara, olumsuz tepkiler verilmesi davranışların sıklığını artırır. Çocuğun ihtiyaç duyduğu ilgi ve sevgiyi görmesi sağlanmalıdır.

Motor becerileri gelişen çocuklar, 2 yaş sendromu olarak adlandırılan bir sürece girerler. Bu süreçte çocuk özerkliğini fark ederek benmerkezci bir tutum sergiler. Tamamen kendi isteklerine odaklanan ve sabırsız davranan çocuk, ağlama ve öfke atakları geçirebilir. Bazı durumlarda bu ataklar, saldırganlık ve kendini zarar vermeye varabilir.

Öfke nöbeti görülen çocuklara sakin bir şekilde yaklaşılmalıdır. Açık ve net cümlelerle çocukla iletişim kurularak kendini ifade etmesi sağlanmalıdır.

Uykusuzluk, açlık ve hastalık gibi fiziksel etkenler çocuğun huysuzlaşmasına neden olarak haylaz olarak algılanmasına sebep olabilir.

Çocuğun gün içerisinde enerjisini atamaması, haylazlık olarak görülen davranışların ortaya çıkmasına neden olur. Bu durumun önlenmesi için çocuğun her gün açık havada enerjisini atacağı aktivitelerde bulunması gerekir.

Sınır ve kuralların olmaması da çocuğun haylazlık yapmasına neden olur. Kuralları bilmeyen ve sonuçlarına dair bir fikri olmayan çocuk ebeveynler için yorucu davranışlarda bulunabilir.

Kuralların belirlenmesi ancak uyum sürecinde ebeveynlerin istikrarsız olması, çocukların kuralları çiğnemesine sebep olabilir. Ebeveynler sınırları belirleyip istikrarlı şekilde davranarak çocuğun sakin kalmasını sağlayabilirler.

Ev içerisindeki olumsuz duygular, çocuğu etkileyebilir. Duyguları sezebilen çocuklar, bu durumdan etkilenerek haylazlık yapabilirler. Ebeveynlerle yeterli vakit geçirilmemesi de çocuğun ilgi ihtiyacını karşılamak amacıyla dikkat çekmesine sebep olur.

Çocuğun olumsuz davranışlarının değiştirilmesi için bazı adımlar izlenebilir. Açık ve doğru bir iletişim kurularak çocuğu anlayabilir ve haylazlık yapmasını önleyebilirsiniz.

Çocuğun Doğru Davranış için Motive Edilmesi

Çocuğun doğru davranış için motive edilmesi gerekir. Bunun için birçok farklı motivasyon yolu bulunur. Yüksek enerjiye sahip olan ve keşfetme tutkusu ile farklı davranışlarda bulunan çocuğun enerjisini başka bir alana kanalize edebilirsiniz.

Çocuğun farklı aktivitelere yönlendirilerek fazla enerjisini atması ve sakinleşmesi sağlanabilir.

Evcil hayvanlarla veya sokak hayvanlarıyla bağ kurmak, çocuğun empati yeteneğini geliştirir. Hayvanların beslenmesi gibi küçük sorumluluklar, çocuğun benlik algısına katkıda bulunabilir.

Dans, spor gibi fiziksel aktiviteler zihin ve beden arasındaki bağın güçlenmesini sağlayarak çocuğun kendini kontrol etmesine yardımcı olur.

Kitap okumak, resim çizmek, film izlemek gibi sanatsal faaliyetlerde bulunmak çocuğun yaratıcı yönünü geliştirip hayal dünyasını genişletir. Sanatsal faaliyetler, olumlu davranışları ortaya çıkarır.

Aile ile zaman geçirmek çocuklar için etkileyici bir deneyimdir. Basit gibi görünen aile aktiviteleri çocuğun ebeveynleriyle bağ kurmasını ve iletişiminin güçlenmesini sağlar.

Pozitif cümlelerle açık iletişim kurarak davranışlarının neden olumsuz olduğunu, davranışlarının sonuçları ve neden tekrarlamaması gerektiği anlatılabilir.

Ebeveynlerin Tutumu Ne Olmalıdır?

Ebeveynliğin altın kuralları arasında çocuğa karşı doğru tutum ve davranışlarda bulunmak yer alır.

Çocuğun davranışlarının nedenlerini öğrenmek, davranışı değiştirmek için son derece önemlidir. Çocuğun haylazlık yaptığı ortam ve durumlar gözlemlenmelidir. Bu tip davranışlarda bulunan çocuk ile iletişim kurularak haylazlığın nedenlerini çocuktan öğrenebilirsiniz. Değiştirilebilecek nedenler üzerine konuşarak iş birliği yapabilirsiniz.

Çocuk haylazlık yaptığında öfkelenmek, kızmak veya cezalandırmak olumlu bir dönüşüm yaratmaz. Sakinliğinizi koruyarak davranışa dair düşüncelerinizi çocuğun anlayabileceği şekilde aktarmanız tavsiye edilir.

İstenmeyen davranışları gözlemlediğinizde vereceğiniz tepkilerin tutarlı olması gerekir. Haylazlığı göz ardı etmeniz, çocuğun haylazlık yapma sıklığını artırarak süreklilik yaratabilir.

Çocuğun ebeveynleriyle beraber vakit geçirmesi güvende, değerli ve huzurlu hissetmesine olanak tanır. İhtiyacı olan ilgiyi gören çocuk, uyumlu bir yapıya sahip olur.

Çocuğa sınırlar koymak da istenmeyen davranışların önüne geçilmesine olanak tanır. Gelişim düzeyine uygun sınır ve kurallar belirlenip çocuğa detaylı bir şekilde açıklanır. Kuralların çiğnenmesi durumunda, çocuğa hatırlatmalar yapılır.

Görev vermek, çocuğun sorumluluk almasını sağlayarak mutlu bir birey olduğunu fark etmesine yardımcı olur. Bu uygulamanın yanı sıra çocuğun bazı konularda karar vermesine izin verilerek öz güveninin gelişmesi sağlanır.

Açık ve net iletişim kurulması çocuğun kafasının karışmasını önleyerek bilinçli hareket etmesine yardım eder. Olumsuz davranışlar gördüğünüzde çocuğu uyarırken olumlu davranışlarda çocuğa destek vererek motive edebilirsiniz.

Çocuğun istekleri için öfke veya ağlama nöbeti geçirmesi durumunda onu sakinleştirmek için kurallarınızdan caymamanız önerilir.

Okul çağındaki çocuklarda görülen haylazlığın sebepleri başında akran zorbalığı gelebilir. Bu nedenle okul çağındaki çocuğunuzla daha derin bir iletişim kurmanız gerekir. Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar, utanç veya korkudan dolayı yaşadıklarını anlatamayabilirler.

Çocukların oynadığı oyunların, internet geçmişlerinin belirli aralıklarla kontrol edilmesi de haylazlığın önlenmesine etki eder. Çocuklar, kendilerine uygun olmayan içerikleri tüketerek farklı karakterlere bürünebilirler. Gerekli durumlarda sınırlandırmalar yapılarak sağlıklı bir gelişim süreci yaratılabilir.

Çocuk Nasıl Yönlendirilmeli?

Haylaz çocukla başa çıkmak için birçok farklı yöntem bulunur. Çocuğun doğru şekilde yönlendirilmesini sağlayan yöntemlerin başında ise pek çok eğitici oyun ve aktivite yer alır.

Eğitici oyun ve aktiviteler, çocuğun zihinsel, fiziksel ve duygusal açıdan gelişim göstermesine olanak tanır. Küçük kuralların yer aldığı oyunlar sayesinde çocuk, topluma uyum sağlar.

Ebeveyn ve akranlarla beraber oynanan oyunlar, çocuğun benmerkezci tutumundan uzaklaşarak sosyalleşmesine ve empati kurmasına yardımcı olur. Sıra bekleme, kazanma, kaybetme, kurallara uyma gibi pek çok temel becerinin oluşmasını sağlayan bu aktiviteler çocuğun odak süresini artırır.

Odak süresi artan ve ilgisini çeken aktiviteleri öğrenen çocuk, kendine güvenen sakin bir yapıya sahip olur.

DoerKids, çocukların kendini keşfederek öz güvenli ve sakin bir karaktere sahip olmalarına olanak tanıyan sayısız eğitici oyun ve oyuncak seçeneği ile ebeveynlerin beğenisini kazanır.