Image
23 Mayıs, 2023

Öne Çıkan Çocuk Yetiştirme Ekolleri

Çocuk gelişimi çocuğun doğduğu andan itibaren doğru yöntemlerle yetiştirilerek kendine yeten, öz güvenli bir bireyin ortaya çıkmasına olanak tanır. Yüzlerce yıldır birçok farklı çocuk yetiştirme metodu doğar. Bu yöntemlerin her biri, farklı özelliklere sahiptir.

Çocuk gelişim sürecini verimli hale getiren ve çocuğun sorunsuz bir şekilde büyümesini sağlayan ekoller, kendini ve yeteneklerini keşfetmeye yardımcı olarak yönlendirme yapılmasına imkan sağlar.

Eğitim yaklaşımları olarak da bilinen çocuk yetiştirme ekolleri, birbirinden farklı anlayış ve yöntemlere sahiptir. Yıllar içerisinde birbirinden etkilenerek gelişen eğitim yaklaşımları, bazı okullara da ilham olur.

Eğitim yaklaşımlarını benimseyen okullar, yaklaşıma uygun yöntemler uygulayarak çocuğun öğrenim sürecine olumlu etki etmeyi amaçlar.

Montessori Yaklaşımı

İtalyan antropoloji profesörü ve pedagog olan Maria Montessori tarafından geliştirilen bu yaklaşım, her çocuğun biricik olduğunu ve gelişim süreçlerinin farklılık gösterebileceğini savunur.

Montessori yaklaşımına göre çocuğun özgür bir çevrede, kendi potansiyeline uygun şekilde hareket etmesi gerekir. Bu ekolde öğretmen ve ebeveynlerin görevi gözlemci olmaktır. Çocuğun oynayabileceği eğitici oyuncaklardan oluşan bir ortam hazırlanır. Çocuk herhangi bir oyuncağa veya aktiviteye yönlendirilmez.

Çevresindeki eşyalar arasından ilgisini çeken cisimlere yönelen çocuk, kişisel yeteneklerine uygun şekilde kendi gelişim sürecini yönetir. Montessori ekolüne göre her çocuğun gelişim aşaması da birbirinden farklıdır. Çocukların belirli bir yaşta belirli aktiviteleri yapabilmesini beklemek, çocuğu zorlayarak öz güvenini zedeler.

Bu eğitim ekolüne göre çocuk özgür hareket edebileceği bir ortamda, gelişimine olumlu katkı sağlayan oyun ve aktivitelerle eğitim görmelidir. Aktivite ve oyunları kendi seçerek harekete geçmelidir. Ebeveyn veya öğretmenler, gerekli durumlar haricinde çocuğa müdahale etmemelidirler. Yönlendirmeye açık olmayan eğitim yaklaşımında çocuğun yardıma ihtiyacı olan durumlarda konuya dahil olunur.

Bütün eşyalar, çocuğun yetişebileceği mesafelerde bulunur. Kendi işlerini yapması için motive edilen çocuk, zaman içerisinde öz güven kazanarak bireyselliğini ve yeteneklerini keşfeder. Sakin bir eğitim ortamında büyüyen çocuk, bireysel özelliklerini fark ederken bağımsız bir karaktere sahip olur.

Reggio Emilia Eğitim Yaklaşımı

Malaguzzi tarafından yapılan detaylı araştırmalar sonucu oluşturulan bu yaklaşım, çoğunlukla okul öncesi eğitim sürecini şekillendirir. Belediyelere verilen okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması görevi sonucu ortaya çıkan Reggio Emilia eğitim yaklaşımı geçmişte kullanılan geleneksel çocuk yetiştirme kurallarını yıkar.

Bu yenilikçi eğitim yaklaşımı 9 adet temel ilkeden oluşur. Bu ilkeler, çocuk gelişim sürecinin en önemli adımları olarak görülür. Temel ilkelere göre çocuğa birçok nitelik yüklenerek gelişim sürecinde izlenecek adımların çocuktan öğrenilmesi gerektiği savunulur.

Çocuğun lider olarak algılanması ilkeler arasında ilk sırada yer alır. Çocuk kendine yetebilen, üretebilen, güçlü ve değerli bir bireydir. Çevresindeki her şeyi araştırarak öğrenme sürecini yönetebilen çocuğun, yapabileceği şeylere önem verilir.

Yaklaşıma göre çocuk bir ortak olarak görülmelidir. Öğretmen, ebeveyn ve toplumun bir parçası olarak görülen çocuk ile iş birliği yapılmalıdır.

İletişimci olarak algılanan çocuğun farklı materyalleri kullanarak yaptığı etkinlikler entelektüel gelişimine katkı sağlarken hem bireysel yeteneklerinin keşfini hem de kendini ifade etmesini sağlar.

Gelişim sürecinde çevrenin oldukça büyük bir etkisi vardır. Çevresindeki her şeyi içselleştirmeye meyilli olan çocuk için birçok çeşitten oluşan materyaller kullanılmalıdır.

Öğretmen katı disiplin sağlayan biri olarak değil, rehber olarak görülür. çocuğu gözlemleyip yönlendirerek kendiliğinden öğrenme aşamasını inşa etmelidir.

Araştırmacı rolündeki öğretmen, çocuğu gözlemleyerek toplumdaki diğer bireylerle iletişimini incelemelidir. İncelemeler sonucu ebeveynlerle etkileşime girerek gerekli durumlarda farklı yöntemler uygulamalıdır.

Çocuğun gelişim sürecine dair belirli aralıklarla oluşturulan belgeler, ebeveynlere bilgi vermenin yanı sıra gelişim düzeyi ve yetenekleri hakkında arşiv oluşturur.

Aile, çocuğun öğrenme sürecinde son derece önemli bir konumda yer alır. Çocuğun öğrenme sürecine katkı sağlayan ailenin eğitim hayatına da katılması beklenir.

Ev ve okuldaki eğitim sürecinde çocuğun gelişiminin verimli şekilde ilerlemesi için organizasyona önem gösterilmelidir.

Bu ilkelere uyularak gerçekleştirilen eğitim süreci çocuğun sorun çözme kabiliyetini artırarak ortak çalışma becerisinin ortaya çıkmasına yardımcı olur.

Waldorf Yaklaşımı

1919 senesinde Rudolf Steiner tarafından Almanya’da geliştirilen ekol, çocukların bireysel gelişimlerine uygun şekilde eğitilmesine önem verir. Katı disiplinden oluşan eğitim yaklaşımlarının aksine bu ekol, çocuğun özgür bir şekilde gelişmesine olanak tanır.

Çocuğun ilgisini çeken aktivite ve oyuncaklar yardımıyla kendi gelişim sürecine uygun şekilde hareket etmesi sağlanır. Ezberci, ödev zorunluluğu ve klasik not sistemi bulunmayan bu modelde çocuğun baskı altında hissetmesinin önüne geçilir.

Baskı altında hissetmeyen çocuk, yargılanmayacağını ve cezalandırılmayacağını bilerek dilediği gibi davranır. Bu davranışlar çocuğun keşif ve araştırma sürecine katkıda bulunur. Doğal materyallerden üretilen oyuncakların tercih edildiği sistemde, çocuğun doğa ile etkileşimde olması sağlanır.

Çocuğun merkezde olduğu Waldorf yaklaşımı bireysellik ve özgürlüğe önem verir. Sık kullanılan ve gelişime ket vuran teknolojik aletlerin kullanımı sınırlandırılır. Tiyatro, dans, resim, müzik gibi pek çok sanat dalının keşfedildiği süreçte çocuğun entelektüel olarak donanımlı hale gelmesine yardımcı olunur.

Park, bahçe ve orman gibi doğal alanlarda çocuk ile vakit geçirilen süreç çocuğun bireyselleşmesini sağlar. Çocuğa katı düşüncelerin empoze edilmesi önlenerek kendi düşünce sistemini oluşturmasına yardımcı olunur.

Özgür bir birey olduğunu erken yaşta fark eden çocuk, çok yönlü gelişir. Birçok konuyla ilgilenen çocuğun yaratıcılığı desteklenerek yetişkinlik sürecinde problem çözme becerilerine sahip olması sağlanır.

İlk Yıllar Yaklaşımı

PYP, Primary Years Programme olarak açılan özel bir eğitim programıdır. 3 yaştan itibaren uygulanan ekolün sistemi 10 yaşa kadar devam eder. Çocuğun öğrenme sürecine dair motive eden yöntemlere sahip olan PYP, yalnızca entelektüel değil, aynı zamanda fiziksel ve duygusal açıdan da gelişim sağlar.

İlk yıllar programında birden fazla bakışı açısı uygulanır. Uluslararası bakış açısında göre çocukta evrensel bir bilinç oluşması sağlanır. Bireyselleştirilmiş eğitim modelinde, her çocuğun kendine özgü yetenekleri ve gelişim süreci bulunur. Bu yöntem sayesinde çocuğun kişisel yeteneklerine uygun şekilde yönlendirilmesi ve sosyalleşme, araştırma ve iletişim gibi konularda ilerlemesi sağlanır.

Dil bilgisi, matematik, müzik, beden eğitimi, fen bilgisi gibi pek çok farklı alan dersi bulunur. Bu derslerin bazıları çocuklar tarafından çok sevilirken bazılarına karşı ön yargı olur. Bu ön yargının kırılması amacıyla bütün alan dersleri arasında bağlantılar kurularak verimli bir öğrenme süreci ortaya çıkar.

PYP, beş adet temel ilkeden oluşur. Bu ilkelerin başında bilgi yer alır. Bilgi ilkesi çocuğun araştırma yapmaya motive edilmesini sağlayarak kendi potansiyeline uygun bir öğrenme biçimi edinmesini sağlar.

Kavram ilkesine göre çocuğun kendine uygun düşünme biçimini edinerek farklı temaların derin şekilde öğrenilmesi sağlanır.

Kişilik, ifade biçimleri, bulunulan yer ve zaman, dünyanın işleyiş biçimi, gezegen ve kendini düzenleme biçimi gibi temaların yer aldığı disiplinlerüstü becerilerin kazandırılarak çocuğun yetişkinlik sürecinde sorunsuz bir şekilde yaşamasına yardımcı olunur.

Yaşanan çevreye dair değer, inanç ve duyguların öğrenildiği tutumlar; davranışların zeminini hazırlar. Öğrenme süreci boyunca elde edilen bütün fikir ve tutumların eyleme dönüştürülerek sorumluluk sahibi bireyler olmasına olanak tanınır.

DoerKids, çocuk gelişim sürecine etki eden farklı çocuk yetiştirme ekollerine uygun sayısız oyuncak seçeneği ile verimli aktivitelerde bulunmanıza imkan tanıyor.